Türkiye’de iletişim bilimleri alanında yapılan akademik çalışmaların çoğu da bu gerçeklikten hareketle gazeteciler ve gazeteler üzerinedir. Bu bağlamda 100. yılını kutlayan koca çınar gazetemiz Cumhuriyet de toplumsal, politik, ekonomik ve kültürel meselelere yaklaşımı ve bunları ele alış biçimiyle akademik yayınların ilgi odağı oldu. Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) lisansüstü tezlerine yer verdiği Ulusal Tez Merkezi’nde 1997’den bugüne yazılmış Cumhuriyet gazetesi başlıklı 41 yüksek lisans tezi, 3 doktora tezi bulunuyor. 1991’den bugüne ise Cumhuriyet gazetesini konu edinen 24 doktora tezi, bir sanatta yeterlilik tezi ve 152 yüksek lisans tezi bulunuyor. Söz konusu bu tezlerin Türkiye’deki ekonomik ve siyasi gelişmelerin Cumhuriyet gazetesindeki haberlere yansımasını ve bunun sosyolojik etkilerine yer verdiğini görmekteyiz. Cumhuriyet gazetesinin bir fikir gazetesi olarak sosyal bilimlerin bir alanı olan iletişim bilimlerinde yapılan araştırmaların bu denli bir ilgisiyle karşılaşmasının en önemli nedenleri arasında gazetemizin neredeyse Cumhuriyet ile yaşıt olması, Türkiye’nin toplumsal dönüşümüne ve tarihine tanıklık etmesi ve 100 yıllık tarihinde kamuoyunun gündemine etki eden, siyasi gündemi belirleyen gücünü hiç kaybetmemiş olması gösterilebilir. Cumhuriyet’in idealleri ve Cumhuriyet gazetesinin yayın politikası arasındaki denklik de gazetemize ilişkin akademik çalışmalar yapılmasının nedenlerini açıklar nitelikte.
Öte yandan araştırma konusunu gazetemiz olarak belirleyen tezlerdeki disiplinlerarasılık göze çarpar. Bu durdum gazetemizde yer alan haberlerin ve Türkiye’nin düşünsel dünyasında iz bırakan isimlerinin yazdığı köşe yazılarında konu edinilen olay ve olguların etki alanının genişliği konusunda fikir vermektedir.
HARF DEVRİMİ
Gazetemizi konu edinen doktora tezleri arasında “1924-1934 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesi örneği üzerinden Türkiye’deki din algısı ve değişimi”, “Fikir gazeteciliği ve Cumhuriyet gazetesi örneği”, “Türkçe gazete ve Cumhuriyet gazetesinin yeni harfleri öğretme çalışmaları”, “Türkiye’de demokrasinin gelişmesinde etkin bir araç olarak yazılı basının rolü: Cumhuriyet, Hürriyet, Milliyet ve Tercüman gazetelerinin 1950-1980 yılları arasındaki askeri müdahalelere yaklaşımı”, “Demokrat Parti politikalarının Cumhuriyet gazetesinde ele alınış biçimleri – 1950-1960” gibi çalışmalar yer almaktadır. Gazetemizin yayınlarının akademik dünyanın en önemli çalışmalarından olan doktora tezlerine konu ediliş şeklinden de anlaşılacağı üzere Cumhuriyet’in 100 yıllık tarihinin okuması gazetemiz üzerinden yapılmaktadır. Burada vurgulanması gereken bir başlık da başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk tarafından “Yüzyıllardan bu yana kafalarımızı demir çerçeve içinde bulundurarak anlaşılmayan ve anlayamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak, bu lüzumu anlamak mecburiyetindeyiz” sözleriyle tarif edilen, 1 Kasım 1928 tarihinde gerçekleşen Harf Devrimi’nin ardından gazetemizin edindiği misyonun akademik çalışmalara konu olmasıdır.
Gazetemizi konu edinen yüksek lisans tezleri ise çok geniş bir yelpazede konumlanmaktadır.
BİLİMİN IŞIĞINDA
Gazetemizin kurucusu ve başyazarı Yunus Nadi gazetemizin ilk sayısında yer alan “Okuyuculara Sunuş” başlıklı yazısında, “Cumhuriyet sadece cumhuriyetin, bilimsel ve yaygın ifadesiyle demokrasinin savunucusudur” ifadelerini kullanmıştı. Gazetemizin 100 yıllık serüveninin akademik dünyadaki temsilini incelediğimizde Yunus Nadi’nin bu sözlerinin karşılık bulduğunu görmekteyiz. Gazetemiz 100 yıldır yayımlanan her sayısıyla Cumhuriyet ilkelerinin savunuculuğunu yaparken aynı zamanda bu ilkelerin içselleştirilmesini ve topluma yerleşmesini de sağlamıştır. Bu ilkeyle çıkılan yolda gazetede yayımlanan haberlerin ve köşe yazılarının akademik çalışmaların araştırma konusu haline gelmesi elbette tesadüf değildir.